Ülkemizde uzaktan eğitim ilk olarak 1933 mektupla öğrenim kurslarıyla başlamış olup, bugün itibariyle internet temelli uzaktan eğitimlerle hızla büyüyerek devam etmektedir. Birçok üniversite ve kurum iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmelere bağlı olarak öğrenci ve personel eğitimleri sürecinde uzaktan eğitme yer vermektedirler. Uzaktan eğitim sürecinin planlanması ve sürdürülebilirliği oldukça zor ve zahmetli olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada uzaktan eğitim kurumlarının süreçleri genel hatlarıyla ortaya konulmuş, politik ve stratejik bakış açısıyla uzaktan eğitim yöneticilerinin, yönetme işine konu olan boyutları ortaya konarak irdelenemeye çalışılmıştır. Kurum yöneticilerinin karar vermesi gereken konuların başında kurumun uzaktan eğitim politikasını belirlemek gelir. Diğer bir konu, politikaya göre kullanılacak teknolojik altyapının oluşturulması ve bu altyapıyı yönetecek personelin istihdamıdır. Ülkemizde uzaktan eğitim kurumlarının yönetiminde zorlandığı bir diğer konu ise işin mali boyutudur. Personel ve öğretim elemanlarının ücretleri, içerik geliştirme, yönetme ve teknolojik giderler mali boyutun başlıca diğer kalemleri arasındadır. Uzaktan eğitim yönetiminin başarısı sadece yöneticinin değil süreçteki tüm girdilerin başarısını gösterir. Bu nedenle uzaktan eğitim yönetimi diğer kurum yöneticilerinden farklı olarak değerlendirilmelidir.
Bu çalışmada, e-öğrenme ortamında etkileşim kavramı üzerinde durulmuştur. E-öğrenmede etkileşimin anlamı, etkileşim türleri kısaca açıklanmıştır. Özellikle öğrenci-içerik etkileşimi ile ilgili etkileşim düzeyleri ve etkinlikleri üzerinde durulmuştur. Öğrencilerin e-öğrenme sürecine zihinsel olarak nasıl dahil edilebilecekleri tartışılmıştır. Çalışmada, ayrıca Gazi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nde okuyan öğrencilerin ve öğretim elemanlarının geliştirmiş oldukları bir e-öğrenme projesinde gerçekleştirilen öğrenci-içerik etkileşimi uygulamalarından örnekler de sunulacaktır. Bununla birlikte, öğrencilerin zihinsel olarak e-öğrenme ortamına katılımını ve öğrenci ile içerik etkileşimini artıracak ne tür etkinliklerin tasarlanabileceği ile ilgili öneriler sunulacaktır.
Yaşam boyu öğrenmeye duyulan ihtiyaç, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, bireylerin kişisel gelişimlerine önem vermesi, bununla birlikte maliyet ve zaman sınırlılığı gibi önemli etmenler e-öğrenmeye olan talebi artırmıştır. Herhangi bir kurum veya birey mevcut teknolojileri kullanarak çok rahatlıkla e-öğrenme sistemi kurabilir ve eğitim vermeye başlayabilir. Ancak, e-öğrenmede kaliteyi yakalamak için bu hizmeti sunan veya sunmaya aday kurumların profesyonel, sistematik bir bakış açısı ile planlı bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir. Bu noktada e-öğrenmenin bütüncül olarak tasarlanması, geliştirilmesi, uygulanması ve değerlendirilmesinin gerekliliği öne çıkmaktadır.
Bir kurumun e-öğrenme modeli; ders/program geliştirme ve üretimi, ders materyallerinin öğrencilere dağıtımı ve iletimi, öğrencilere sunma gibi karmaşık ve birbirleriyle ilişkili işlemlerden oluşur. Sıralandığında basit gibi görünen bu işlemlerin plan içerisinde oluşturulması ve yönetilmesi e-öğrenmenin etkiliği ve verimliliğini artırmak için önemlidir (Girginer, 2002). Bu noktada, e-öğrenmede görev tanımlarının doğru olarak belirlenmesi ve görev paylaşımı kaçınılmazdır.
Bu araştırmanın amacı, etkili bir e-öğrenme için tasarım ve geliştirme ekiplerinin kimlerden oluşması gerektiğini, görev tanımlarını, çalışma biçimlerini, Türkiye’de ön lisans düzeyinde e-öğrenme hizmeti veren bir kurum örneği çerçevesinde, mevcut durumu ortaya koyarak, ilgili alanyazında öne çıkan öneriler ışığında olması gereken durumu tartışmaktır.
E-öğrenmenin tasarım ve geliştirme aşamalarında çalışan ekiplerdeki görev tanımları ve paylaşımları, farklılıklar ve ortak yönler göz önünde bulundurularak alanyazın taranmıştır. Ardından, konu ile ilgili mevcut durumu ortaya koymak amacıyla, Türkiye’de ön lisans düzeyinde e-öğrenme hizmeti veren bir kurumdaki yöneticilerden, e-öğrenmeye danışmanlık eden uzmanlardan ve kurumda e-öğrenmenin tasarım ve geliştirme aşamalarında görev alan ekip üyelerinden mülakat yöntemi ile veriler toplanmıştır. Elde edilen bilgiler ışığında e-öğrenme tasarım ve geliştirme süreçlerindeki görev tanımları ve paylaşımı ile ilgili sonuç ve önerilere yer verilmiştir.
Uzaktan eğitim genelde öğrenciyi fiziksel olarak öğretim elemanı ile aynı yerde olmaya zorlamayan eğitim verme yöntemi olarak tanımlanabilir. Uzaktan eğitimin günümüzde birçok üniversite, özel şirket ve diğer bazı kuruluşlar tarafından yaygın bir şekilde uygulanabilmesi, bilgisayar teknolojilerinin gelişmesinin bir sonucudur. Son yıllarda bu gelişmiş teknolojiyi kullanarak ortaya çıkarılan çeşitli yöntemler ve standartlar, uzaktan eğitim uygulamalarını kolaylaştırmakla birlikte uzaktan eğitimin kalitesini ve yaygınlığını arttırmaktadır. SCORM (Paylaşılabilir İçerik Nesnesi Referans Modeli), öğrenme içeriğinin eğitim yönetim sisteminden bağımsız olmasını ve paylaşılabilmesini sağladığından, bu tür gelişmelere verilebilecek en iyi örneklerden birisidir.
Uzaktan eğitim hizmeti veren kuruluşların en önemli sorunlarından birisi, öğrenme içeriğinin planlanması ve hazırlanması süreçlerinin çok zaman alması ve büyük maliyetler getirmesidir. Hazırlanan öğretimsel içeriklerinin kolayca paylaşılabilmesi ve SCORM uyumlu her eğitim yönetim sistemi tarafından kullanılabilmesi gibi kolaylıklar uzaktan eğitim hizmetinin daha etkin ve daha düşük maliyetle verilebilmesine olanak sağlayacaktır. Hazırlanan bir öğretimsel içeriğin SCORM uyumlu olması bu açıdan önemlidir.
Bu çalışmada, örnek bir uygulama olması açısından SCORM uyumlu öğrenme içeriği olarak çoktan seçmeli sorulardan oluşan bir kısa sınav geliştirilmiştir. Daha sonra geliştirilen bu öğrenme içeriğinin SCORM uyumlu olup olmadığı bir SCORM uyumluluğu test yazılımı kullanılarak test edilmiş ve olumlu sonuç alınmıştır. Ardından içerik SCORM uyumlu bir eğitim yönetim sistemine eklenerek başarıyla çalıştırılmıştır. Bu uygulama, günümüzde önemi her geçen gün artan standartlara uyumlu içerik geliştirme konusunda bir örnek olması amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışma kapsamında, Gazi Üniversitesi Uzaktan Eğitimde Programı’ndaki (GUEP) derslerin açılmasından derslerin öğrenme yönetim sistemine aktarılması ve karşılaşılan problemlerin çözümüne kadar geçen dönemde görev alan BÖTE öğrencilerinin GUEP’e katkısı ve GUEP’nın BÖTE öğrencilerine kazandırdıkları ve katkısı incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla planlanan çalışmaya, GUEP’nda çalışan 15 öğrenci katılmıştır. Veri toplama aracı olarak öğrencilere yönelik açık uçlu sorulardan oluşan anketten toplanan veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin görüşleri verilirken yüzde ve frekans kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular, öğrencilerin GUEP’de çalışıyor olmaktan memnun olduklarını ve GUEP’nın kendilerinin hem kişisel gelişimlerine hem de iş deneyimlerine katkı sağladığını göstermektedir.